Manifestolar

11. Festival Manifestosu

Tema “DÖNÜŞÜM”

TAKSAV (Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf) tarafından düzenlenen Uluslararası İzmir
Tiyatro Festivali bu yıl 1-11 Aralık 2023 tarihlerinde 11. kez gerçekleşiyor. Tema Dönüşüm.

“Her şey değişir”… 2.500 yıl önce söylenmiş olsa da bu söz, hep susturmaya çalışır egemenler. Bizi hiç bir
şeyin değişmeyeceğine ikna etmek için ellerinden geleni yaparlar. Var olanın, ezelden beri olduğuna ve
ebede kadar da olacağına inanmaya zorlarlar.
Kader derler… Tanrı buyruğu derler… Talih derler… Doğanın kanunu der dururlar. İsterler ki kabullenelim
onların gücünü. Köle olmak için doğduğumuza, yoksulluğun kaderimiz olduğuna, güçsüz ve muhtaç
olduğumuza, boyun eğmezsek yaşayamayacağımıza inandırmaya uğraşırlar bizi. Kimi zaman tatlı dille
ama çoğu zaman kırbaçla, bileklerimize taktıkları zincirlerle, yeri geldiğinde kanımızı dökerek, derimizi
yüzerek, al kan içinde bırakmaktan kaçınmayarak.
Oysa biliriz içten içe değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu. Oynayarak karşı çıkmaya çalışırız kader
denilene. Oyunun büyüsü değişimi getirir. Oyunlarda başka biri olabiliriz, başka türlü bir hayat sürebiliriz,
oyunlarda yeneriz ejderhaları; temsilin gücünden alırız umudumuzu.
Tragedya, kader denilene karşı çıkmak için bir isyan olarak gelişmiş, ilkin. Ölümlü insanın ölümsüz
tanrılara isyanını anlatmış biteviye. Değiştirmek ister tragedyanın kahramanı ama antik çağın egemenleri
izin vermezler. Her tragedya başarısızlıkla biten bir isyanın sonunda tanrıların galibiyetiyle son bulur.
Böylece seyirciye değişimin bir hayal olarak çok güzel olduğunu ama sonunda gerçeğe dönülmesinin şart
olduğunu vaaz eder.
Ama insan bir kere oynaya görsün, sahnedeki yenilgi hayata bir umut taşır. Yenilmiş olsan da değişim
mümkündür. İşte tiyatro, içinde taşıdığı değişim umuduyla seyirciyi dönüştürür. Bir oyun seyreden, bir
oyuna katılan dönüşür, başka biri olur. Sahnede anlarız kaplanın kağıttan, kralın çıplak olduğunu,
ejderhanın alevinin yakmayacağını. Sahnedeki imkan seyirciye cesaret olarak akar.
Her değişim olumlu değildir elbet. Dönüşebilir ve Brecht’in okuyan işçisi gibi soru sormaya başlayabiliriz
ya da Kafka’nın hamamböceği gibi başkalaşabiliriz.
Türkiye de bizleri, dünyanın tüm ezilenleri gibi seksenlerden başlayarak dönüşüm kandırmacasıyla
başkalaşıma uğratmaya çalıştılar. Kırk yılı aşkın süre boyunca dönüşüm adı altında başkalaşıma uğratmak
için çabaladılar. Daha çok sömürü için bizi insanlığımızdan çıkarmaya, doğayı bozmaya, çalıştılar.
İşte TAKSAV, 1993 yılından bu yana başkalaşıma karşı dönüşümü savundu. Devrimciliğin, asıl olarak
değişimi kavramak ve mücadeleyi yeni koşullara göre dönüştürmekten geçtiğini bilenlerin vakfı
oldu. Özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin, insanca bir hayatın, kuşu, börtü böceği, otları ve ağaçları,
akarsuları ve denizleri de gözeten bir dünya ile mümkün olacağının bilinciyle dönüştü. Şimdi Cumhuriyet’in
yüzyıl dönümünde devrimci umudu sahneye de taşımak için 11. İzmir Uluslararası Tiyatro Festivali’ne
hazırlanıyor, Başkalaşıma direnmek ve sahneden sokağa hayatı dönüştürmek için çağırıyoruz
sizi.